13 Mayıs 2009 Çarşamba

Cok sey var yazacak

Karmasik, cok duygulu bir gundeyim yine, bir konu toparlayamayacagim sanirim. Birkac haber ve siir yazacagim.

Ilk haberimiz kocasinin ustune oturarak olumune sebep olmaktan yargilanan 128 kiloluk Alman bayan:)

Ikincisi is yerinde opustugu icin yargilanan baska bir bayan. Ne kadar karsiyizdir opusmelere, 2 kisi kavga etse ayirmayiz, iki kisi opusse aile var diye uyaririz. Keske herkes istedigi yerde istedigi gibi opebilse birbirini, kavga etmeler yerine...

Vatandaslar yarginin bagimsiz oldugunu dusunmeyip, Allah dusurmesin diyorlarmis. Ne kadar dogrudur Allah'a siginmak bu kadar haksiz bir yargi sistemi karsisinda(!).

Slogan attigi icin 7 yil hapis cezasina carptirilan bir insan.

12 bin 211 koyun degistirilen adlari. "Türkiye köylere Kürtçe isimlerin dönüşünü tartışırken, bir araştırmaya göre 1940-2000 yıllarında köylerin yüzde 35'inin adı değiştirildi. Kürtçe, Ermenice, Gürcüce, Lazca isimlerin yanı sıra içinde 'kızıl', 'çan', 'kilise' gibi sakıncalı sözcükler geçen Türkçe adlar da tarihe karıştı". Keske cesitliligimiz, buyuk tarihimiz, karisimimiz,, toleransimiz, kardesligimizle bir guzellik yaratabilsek canim Turkiye'mde. Belki birgun (umutsuz bir yakarisla), insallah birgun diyelim...

Aci gerceklerle yuzlesmek haber okumak benim icin, icimin acimasi, ellerimin titremesi demek.

Can Yucel'den birkac guzel siirle noktalayim bugunu:

Baglanmayacaksin (Kimsenin koru korune baglanmamasi umidiyle)

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

CAN YUCEL


HERŞEY SENDE GİZLİ


Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

Hiç yorum yok: