27 Ekim 2013 Pazar

Hastalik suresince ogrenilenler

1) Olum korkutuymus. Olumden korkmam sanirdim, insan hic olumun kendisinden korkmuyormus, geride birakacaklarina, yasayamayacaklarina, yapamadiklarina yaniyormus.

2) Aile insanin hayatinda tek hakiki gercekmis, ne kadar kizarsan, arkadaslarini daha yakin hissettigini dusunsen de anliyorsunki, en cok ailen yanindaymis, icleri yanarmis senin acinla. Aile bir baskaymis.

3) Dostluklar cok onemliymis. Bazen birkac ayda kurulurmus, en kotu zamaninda gecelere sabahlara kadar yaninda olurlarmis, ama seni yalniz birakmazlarmis. Dostluk pek cok degerliymis.

4) Bazi dost bildigin insanlar dost degilmis, o da sorun degilmis, ne kadar ekmek o kadar kofte yapmaliymis.

5) Hayat dusunuldugunden kisaymis, yapilcak cok sey varmis, ben cok kiymetliymis, zaman cok kiymetliymis.

6) Bilmedigimiz pek cok hastalik varmis.

7) O hastaliklar dusunuldugu kadar uzak degilmis.

8) Hastaneye girmemeliymis insan, girince cikmasi zormus, ama girmezsen iyilesmesi de zormus haliylen.

9) 3-4 gunluk ilac yuklemesiyle cok su tuketmedigin takdirde bobrekler iflas ediyormus, oldukca hassas organlarmis, geri donusu cok da kolay olmayabilirmis, dikkat!

10) Yatilacak hastane iyi secilmeliymis. Eger firsat varsa, tek odada kalinmaliymis,

11) Hastaneden kapilan enfeksiyonlar da hayat karartici olabiliyormus.

12) Hastane, ilaclarin yan etkisi oyle birkac gune gecmiyor, haftalar, aylar suruyormus.

13) Normal haller, kosabilmek, yuruyebilmek, ise gitmek guzel ozel seylermis.

14) Anne gelince insan cok daha cabuk iyilesiyormus :)

15) Normal rutinlerden sikayet ederken, rutine donmek icin can atiliyormus.

16) 13 sayisi bana pek de yaramiyormus, belki ugursuzmus.

E de yeter, cok sey ogrenmisim.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Durumlar haller

Hastalik konusmak, yazmak, hissetmekten sikildim. Ruh hali hala oldukca garip, calismamak garip is. Tam tamina 2005 Aralik ayindan beri calismaya hic ara vermemisim, en fazla 20 gunluk Turkiye tatillerinde bile ha onu ha bunu ziyarete gidelimle gecen gunler var, ama boylesine tembel hicbirsey yapmadan gecmis gunlerin anisi lise yillarina taniyor, lise 1-2 falan. Ilginc, ihityacim olan bir dinlenmeymis ama biraz da sikici aliskin olmadigimdan, bir de yalnizlik var, su New York'ta olup da yalnizliktan yakinmadigim gun olmadi :) Annem burda simdi, oh super ama hani yine soyle herkes curcuna, dostlar yok, yine bir bizbizelik. Annesizlikten cok daha super ama yine biraz yalniz.

Ne yazsam bilemedim, agzim acilsa yine hastaliktan baska birsey cikmayacak, e baska yaptigim bisi de yok, hani bilgi verebilirim olanlarla ilgili aman offf onu da yapasim yok. Izlenen filmler ve diziler var, e o da ic acici degil.

Ise gitmek istiyorum, gittim de Persembe birkac saat Cuma biraz, vebali gibi git dediler bana, baskalarina birsey bulastiririm diye. Hic hos bir his degildi, doktor sorun bitti git dedi ama bir resmi mektup yazmasi gerekiyormus, ciktim geldim eve vebali vebali. Her sorunlu kadin gibi kuafore gittim, kizilimsi saclarim var, fena da degil. Anneyle gezmek var o da super, ama 2-3 saatte deli gibi yorulmak hala sinir bozucu.

Bu zor bir donemdi, benim icin, ailem icin, sevdiklerim icin. Bilmedigim guzel arkadasliklarim olmus, hastanede beni yalniz birakmamalarindan anladigim. Kultur farki cok goruluyor boyle durumlarda, hani biz Turkler, deli gibi arar sorariz, oyle kisisel alan vermek derdimiz yoktur, arkadasimiz kotu durumdadir ne halde olsa gideriz. Amerika'da durum farkli, gitsek rahatsiz olur, zaman vermek, istiyorsan sen cagirirsin belki, ya da ne bileyim bambaska. Talep etmek yalnis, hayal kirikligina ugramak da. Ama e birkac arkadasla ugradim yine de :) Daha cok cok gelmek istiyoruz deyip, tam 4 haftadir gorusemedigim ve yakin oldugumu dusundugum arkadaslara. Ne bileyim Turklerden iyi dost oluyor ya, bir de Fransizlar en eazindan birkac benim bildigim :) Boyle durumlar olunca diyorum Turk biriyle evlenmek gerek.

Baska. Ha bi de Halloween bu hafta, bir de soguk, Ekim nasil gecti anlamadim. Ama su 2013 bi bitsin, hani 13'u ugursuz da bulmazdim hic ama ulan nedir bu haller.

Bugun turku dinleyesim var: Bu hosmus :)

Daha yazasim var ama ne yazsam bilmem, susayim bari. En yakin dostlarla bile konusamiyorum, ise gitmiyorum, valla nerde eski geveze ben, hatta facebook aktivitem bile yok, icimden gelmiyor, boyle kapanasim var, icime hani, benden ice donuk bisi olmaz ya belki normal halimden kapanirim, belki de acilirim bir sure sonra ne biliim. Ice kapanik deyince aklima sumuklu bocek geliyo, ole kabimiz olsa girsek hemen :)

12 Ekim 2013 Cumartesi

Yasiyoruz cok sukur der gibi...



Yine hastalik konumuz haliyle. Menenjit denilen sey beyinde olusan enfeksiyon. 2 cesiti oluyor: virus ya da bakteriden kaynaklanan. Bekteriyel oldugunda cok daha tehlikeli, olumcul ve bulasici. Viral olani da tehlikeli, ancak bakteriyel kadar bulasici ve olumcul degil. 3 cesit bakteri neden oluyor, tedavisi icin antibiotik kullaniliyor. Viral olani icin tedavi biraz daha zor, cunku her viruse karsi etkili bir ilac yok. Birkac kullanilan antiviral ilaclar var, bir viruse has olmasina ragmen digerlerine etki edebilen virusun cogalmasi sirasinda. Cok kolayca kapilabilecek bakteri ve virusler, anca sadece zayif olundugunda beyni gidiyor, cogu insan ustesinden gelebilmesine ragmen cok zayif bagisiklik sisteminde beyin ve omurilikte iltihap olusturuyor. Bu durumda ise zaman cok onemli, 72 saat icinde doktora gitmek gerekiyor, aksine kalici hasar ihtimali yukseliyor. Tabi her virus, bakterininin kendine has ozelligi var. Kapmasi bu kadar kolay olmasina ragmen, tesbiti biraz zor bir hastalik. Grip benzeri isaretler gosteriyor, yuksek ates, yorgunluk, uyku hali, bazen bogaz sisligi, boyun tutulmasi ve benzeri...Duydugumuz menenjit vakalari genelde cocuklukta goruluyor, cunku konusup anlasilacak bir durum degil onlar icin ve sure uzadikca biraktigi zarar artiyor maalesefki...

Benim durumda hala bilmiyorlar neden oldugunu, grip asisi, dudak ucuguna neden olan herpes, sinekten gecen west nile virusu doktorlar tarafindan dusunulen olasiklar. Bizim okuyarak buldugumuz coxsackie virusu de baska bir olasilik. Bilmemek garip biraz, ya yine olursa korkusu birakmiyor insani. Olmaz heralde diyor insan bir taraftan ama kimbilir. Artik cevap veremedigim her telefon panige nedne oluyor, tuvalete banyoya, uyumaya her halde yanimda oluyor, cunku cevap vermezsem annem, abim, dostlarim panik oluyor. Komik biraz, ama hepimiz atlatacagiz tabi bu durumu. Ben bazen korkuyorum, Iraz'a mesaj atiyorum, yarin bana soru sor nerdeyim, kac yasindayim, kimim :) Bu da komik, ama bunlari karistirmistim, garipsem anlasilsin. Ben kucukken annem oksursem beni doktora gotururdu. Hasta dogmusum ben, olecekmisim, doktorlar umudu kes demisler, kesmemis annem hic, ben de yasamisim iste, hic emekleri bosa cikarmam, keh keh. Korkardi annem birsey olacak diye, ben de annem gibi olcak, boynu tutulsa doktora gidecegim, ole dedi doktorlar, kisa zaman icinde demis olabilirler ama riske atmayacagim heralde.

Biraz karmasigim, soktatim hala. Ne hissediyorum bilemiyorum, hersey fani modunda miyim, bakis acim degisti mi, nasil degisti cozemedim pek. Tek bildigim arkadaslar sorun anlattiginda, ne olacak amaaan salla modundayim. Surekli bahsetmek istemiyorum ama yani hayatini kaybetmekten, felc kalmaktan daha kotu ne olabilirki ya, sen saglikli ol sevdiklerin saglikli olsun, oh bi de yanindalarsa daha ne olsun be anacim!!!

Velhasili yasiyoruz cok sukur der gibi haller....

8 Ekim 2013 Salı

Ne yakinsin bir o kadar da uzak...

Olumden bahsediyorum bu defa. Ne ask, ne o, ne bu. Hic bu kadar yakindan hissetmemistim kendisini. Tum detaylari tarihleri hatirlamak istiyorum, hatirlayim ki hayatin hic can sikmayacak kadar kisa oldugunu unutmayayim, sevdiklerime unutturmayayim...

23 Eylul 2013, Pazartesi: 10 gun once cikilmis Bati tatili, 7 gun once olunmus grip asisi sonrasi hissedilen yorgunluk. Guzel bir haftasonu gecirilmis, mutluyum, ise gitmisim, Nathalialar gelecek bu gece, cok yorgunum, saat 8'de uyuyorum, gece 11'de geliyorlar, kapiyi aciyorum, birkac saat muhabbet, suurum yerinde, sonra tekrar uyuyorum

24 Eylul 2013, Sali: Dusa giriyorum ise gidecegim diye, titriyorum, dusecegim korkuyorum, tek derdim yataga ulasabilme, icerde Nathalia'lar ama caktirmadan acili yataga ulasiyorum, tum gun yatiyorum, ise gidemiyorum, su icemiyorum, tuvalete gidiyorum arada. Telde mesajlara cevap verebilmisim az da olsa, suurum cok acik degil, annem uzulmesin diye konusmuyorum, o kadar farkinda miyim durumun emin de degilim. Kizlar geliyorlar, saat kac bilmiyorum, konusmam da sorun var, hastayim diye dusunuyorum, tekrar yatiyorum.

25 Eylul 2013, Carsamba: Kizlar gidiyor evde, onlari iyi olduguma ikna ediyorum, arkadasin kocasi paracetamol veriyor, soyleyeceklerimi kolay toparlayamiyorum ama hastaliktan saniyorum. Saat 12 sulari annem cok ariyor skype'tan, artik dayanamaz diyorum ceva veriyorum. Mesajlara, telefonlara cevap veremiyorum, okuyorum ama cevap verecek halim yok. Annem kamerada, iyiyim diyorum dilim dondugunce, zaman kavramin yok, sonra hatirladigim annemin agladigi, "Kizim hastaneye gitmen lazim" dedigi. Burda grip olunca hastanede birsey yapmiyorlar diye dusundum, dedim mi bilemiyorum. Annem aglamasin istiyorum ama sonradan ogrendigim hic tepki vermedigim anneme. "Git dus al" diyor, gittim banyoya hatirliyorum ama sacim islak degilmis geldigimde belki sacimi yikamamisimdir emin degilim. "Cay koy" diyor annem, ocagi aciyorum, ama caydanlik koymak falan yok, ocagi acik biraktigimin farkindayim, ama gelip yatiyorum, takatim yok artik bisi yapacak. "iraz'i ara diyor" agliyor bagriyor, annem aglamasin istiyorum, son bir enerji Iraz'i aramaya calisiyorum. Bulamiyorum telini, annem daha cok agliyor, kizim grip degilsin bulamiyorsun, hastaneye git olurum diyor. Iraz'i ariyorum, annemin soylediklerini yapiyorum ya "Iyi degilim gel diyorum". Anlamiyorum ne dedigimi, aksama ariyacagim diyor. Yoruluyorum artik, skype'i kapaitorum, uyuyorum.  Sonra kalkiyorum, ocagi sonduruyorum, arkadaslar aramis, abim aramis, annem ariyor surekli. Tekrar aciyorum anneme, ona en hassasim o benden haber alamazsa kotu oluru hala dusunuyorum. Abimin telini ac bak seni ariyor surekli diyor, her dedigini 10 kez diyor, beynimin sistigini hissediyorum, konusacak halim yok.  Bir sure sonra kapimi guvenlik gorevlileri caliyor, abin merak etmis diyorlar, sasiriyorum, tamam ariyacagim diyorum, hastayim ama iyiyim, gidiyorlar. Ne kadar bilemiyorum, zaman kavramim yok. Abim ariyor surekli sanirim, bir ara goruyorum acmaliyim diyorum, koltuga geciyorum. Anlatiyorum, hastayim, ilac aldim, ama dilim donmuyor. Sonrada gordugum abime, Iraz'a ve Victoria'ya mesaj atmisim ve de Caroline, tum gun Caroline yaziyor bana iyi misin diye. Abim sorular soruyor, ilac aldin hic sorun degil diyor, sanirim uyusturu oldugunu dusunuyor, guluyorum, hep boyle bir mutlu bir sarhos havasindayim. "Ambulans geliyor kapiyi ac" diyor, guluyorum "Ama ben korkarim diyorum", kapatmak istiyorum. Kapattirmiyor, kapi caliyor, telefonu banyoya koyuyorum. Giyin bizimle gel diyorlar, sorular soruyorlar, kendimce manali cevaplar veriyorum, hic anlamiyorlar, dilim de donmuyor, boyle bos bos bakiyorlar, ne diyorsun diyip duruyorlar. Kiziyorum icten. Gelcek misin bizle diyorlar? Yok diyorum once. Sonra bir daha soruyorlar, "Peki geliyim diyorum". Biseyler giyiyorum ustume, ne bilmiyorum, bir turlu olmuyor, bakmam lazim belki sweatshirtu etek olarak giymeye calismisimdir.

Sonra iniyoruz asagi, yuruyorum, kolumdan tutuyorlar ama hafif, biniyorum, kapi kapaniyor, oturuyorum ambulanca, birkac soru soruyorlar, cevap veriyorum, usuyorum. Hastanede beni oturtuyorlar bir yere, herkes bana bakiyorum, benim aklimda burda ne isim var, eve gidip yatsam geciyor. Herkes hala bana bakiyorum, cok rahatsizim. Iceri giriyorum, ilk ne oluyor emin degilim. Soru soruyorlar surekli, nerdesin, kimsin, neren aciyor. Hep "vacation" diyorum, 911'cilere de oleydim, anlamsiz kullaniyorum ama ne, ne vacationu diyorlar. Niye anlamiyorlar beni diye sinirleniyorum yine. "You are confused" diyorlar, senin ne dedigin belli degil, biz seni anlamiyoruz diyorlar. Tek derdim ordan cikabilmek, sedyeye yatiriyorlar, baska biri geliip soruyorlar, bu hastane kismi cok kopuk cok hayal meyal. Caroline ve Laura'yi goruyorum, cok seviniyorum, gelip beni kurtaracaklar diye, ama kurtarmiyorlar, hala ordayim, omurilik sivisi almak istiyorlar, tamam diyorum. Uyutamamislar uzun sure beni, hemen sarhos olan ben, anasteziye dayanikli cikmisim, sokuyorlar igneyi, o nasil can yanmasi aman allahim. 3 kez ayni sey oluyor. Gozlerimden ates cikiyor, beni anlamiyorlar, bana kotu davraniyorlar, bi de canimi yakiyorlar. Doktorlar gelip gelip, Caroline ve Laurayla konusuyorlar, abim telde bi anda, o beni kurtarir diyorum, bir daha deneyecegiz alamadik diyorlar siviyi. "Hayir canim yaniyor, istemiyorum" diyorum. Hasta da degilimki zaten, ne isim var benim burda... Abimden izin istiyorlar telde, o benimle konusmak istiyor, "Abi bunlar bilmiyorlar ne yaptiklarini, canim yaniyor, cikar beni" gibi biseyler zirvaliyorum. Caroline konusuyor abimle, baktim vazgecmiyor doktorlar, eve diyim gitsinler istiyorum. Bu defa tamamen uyutacaklar beni. Carolinelar gidiyor, ziyaretciler bosaltsin sesleri duyuyorum, gelmezler diyorum, yine geliyorlar, onlari her gordugumde mutlu oluyorum. Kendimce espri yapiyorum, guluyorlar cok, ama hala cikarmiyorlar. Irvin var, sekreter orda, cikiyim diyorum her 5 dakika, yok bu gece burdasin diyor, yok biraz daha burdasin diyor. Ben sormaktan yilmiyorum, o cevap vermekten. Carolinelar gidiyor, gece 2 olmus, beni bayiltip siviyi aliyorlar, ben de gidemeyecegime ikna olmusum. Camli bir odaya yatiriyorlar beni, Iraz aramis cok merak etmis, ona tum sessiz harflerden bi mesaj atiyorum. Ole tum anlamsiz mesajlarim, h ile baslamisim heralde hastanedeyim merak etme iyiyim diyorum, herkese hala tek dedigim o, merak etmeyin iyiyim. Iyi miyim hala daha emin degilim.

Bu arada Bellevue Emergency Room, korkunc bir yer, o gece farkinda degilim ama tum mahkumlar orda, erkekler, biri ciglik atiyor "You are gorgeous" diye, korkuyorum cok. Yatiyorum asagi, insanlara bakmazsam beni gormezler saniyorum. Cok korkuyorum orda ve yalniz olmaktan.

26 Eylul 2013, Persembe: Gece 2:30da yatmisim, sabah 7de Irazin msjiyla uyaniyorum. Ariyorum, hastanedeyim gel diyorum. Dilim donuyor anliyor beni. Amber mesaj atiyor, Aysun gelmis, seviniyorum cok. Bekliyorum bir sure, once Iraz geliyor, sonra Aysun. Dilim donuyor, anliyorlar beni. Hyper olmusum, guluyorum, espri yapiyorum, benim en kolay zayiflik kapatma yolum, insanlari guldurmek. Cabaliyorum, onlar guldukce kendimi gucsuz hissetmiyorum. Hemsire geliyor, 15 tuple kan almaya, korkuyorum tabi, ama yapacak bisi yok. Doktorlar geliyor, 4-5 kisilik bir grup. "Beni tanidin mi?" diyor biri, hic tanimiyorum, dun aksam ilk geldiginde konusmustuk diyor, hala hicbir memory yok aklimda. "Bundan sonra unutmam ama seni" diyorum, hicbir sey yokmus gibi davranmak kolay, gulup gecmek kolay geliyor. Sorular soruyorlr, "Bu ne", kravat, rengi de guzelmis, sevdim diyorum", "kimlik", "kalem". Sunu yap, bunu yap, kollarini uzat. Aysun'a Iraz'a demisler, normalde de bu kadar guler mi diye? Diyorlar normal hali bu. Iyi hissediyorum, dedigim anlasiliyor, cikarim umidi icimde. Diyorlar "menengit olmussun sen". Dun ilgilenen doktorlardan biri diyorki, ucuk cikardigini soyle, muhtemelen herpes virusu neden oldu, bunu diyorum, hepsi kafa salliyorlar, teshis tamam. Sok oluyorum, ne menengiti, menenjit deli eden bisi degil mi? Bizim apartmanin delisi Apo, annemin kuzeni Huseyin Dayi. Ama onlarin hicbiri normal insanlar degil ki, kafalarinda, konusmalarinda sorun var. Cok korkuyorum, agliyorum. Doktorlar disardan bana bakiyorlar.  Doktorlar gidiyor, sonra tekrar yasli bir adamla geliyorlar, adam gidici, yuruyemiyor. Evet haklisiniz, teshiste diyor digerlerine.

Sonra CT cekmeye gidiyorlar, hatirlamiyorum, kisa suruyor sanirim. Geldigimde abimi goruyorum, kalkmaya calisiyorum, agliyor ilk kez sesi gidiyor "Abim noldu diyor" Ben de ilk kez duygulanip aglamakli oluyorum ama toparliyoruz, Caroline, Laura, Iraz, Aysun orda hepsi. Sonra Volkan geliyor, sonra Nathalia-Marco. Hala olaylar nasil, saat kac bilmiyorum. Odaya cikcaksin diyorlar, onu bekliyoruz, detaylar kayip biraz.

Ilk kaldigim odada kafama elektrotlar baglaniyor, tum gece beyin fonksiyonlarimi inceliyorlar. Dacia ve Racheal geliyor o gun. Ikiniyor gibi yapinca beyin fonsksiyonlarim degisiyor, egleniyoruz epey. Hepimiz soktayiz aslinda, hele ben ve abim. Ne bileyim cok uzak oldugunu dusundugun bir sey bunca yaklasinca, garip oluyor insan.

27 Eylul 2013, Cuma:  Kafamdaki seyleri cikariyorlar, onlari yapistiriciyla yapistiyor kafama, cikinca da kaliyor hepsi saclarimda. Diyorlar, hastaneden ciksan da serum takilcak, ilac verilcek, o gun merkez damara takicaklar artik serumu ilaclari. Normalde el ya da koldan giren damar, ki can yakiyor, 3 gunde bir degistirilmeli, bu ise 3 hafta tutalabiliyor, artik uzun maadeli ilac planlair yapiliyor, urkuyorum, ama cok soru sormuyor insan, cok tevrubesiz oluyor. Lab faresi gibi hissediyor kendini, cok korkutucu. Hemsire geliyor, bu arada hergun alinan onca kadan, verilen ilaclardan bahsetmiyorum bile. Neyse hemsire, ameliyat maskeis takiyor, duzenek kusuyor, konussun istiyorum, anlatssin, aklim yerimde, hortumlar, kabusss. Hic cevap vermiyor, sadece buraya bakma diye bagiriyor donunce, araya zaten, su mavi lablarda kullanilan absorbent padlerden koymus, tavana bisiler fiskiriyor, kan sesi duyuyorum, fiss diye, hortumu sokarken, oluyorum, soru soruyorum basladi mi? Bitti mi? Kiziyor, belki de kafasi dagilmasin istiyor. Abim orda yok, yemek almaya gitmis, o varken aglamasi daha zor, Aysun var yanimda, agliyorum birakiyorum kendimi. Hic hissetmedigimce gucsuz ve caresiz , bir de korkmus, bir de bunca kanla hasir nesir. Hep aklimda cikacagim gun :( Doktorlar geliyor, hersey normal, hersye super. Ben de hep cikacagim saniyorum. Tutcaz diyorlar haftasonu. Peki Pazartesi cikarim.

28 Eylul 2013, Cumartesi: Odam degisiyor bir onceki gece, yalniz kaliyorum, abime kalmasin diyorlar, ama kaliyor. O olmasa heralde mahvolmustum. Yaninda seni senin kadar, hatta daha cok dusunen biri olmasi cok rahatlatan birseymis. Insan anliyorki, arkadas dost guzel cok guzel seyler, ama aile, anne, abi benim sartlarimda, canim yaniyor, canlari daha cok yaniyor, hayatimi kurtardilar, umit destek, hersey oldular benim icin. Dostlari da yabana atamam ama, onlar da dunyaya degerler.

Neyse bundan sonraki gunler bunalim, hastane ortami, hemsireler, kan alan, ilac verenler, cogu kabus insanlar. Ilk gun yalnizim odada. Arkadaslar geliyor, kan aliniyor, doktorlar geliyor. Ilacin biri gidiyor, oburu geliyor. Menengit icin anti-viral, lime disease endisesi yuzunden antibiotic, bayilmamam icin anti seizure, arti serum, arti agri kesiciler. Mark Victoria, Volkan Dogan, Iraz Ram geliyor. Sevilmek, ziyaret edilmek super duygular, cicek geliyor, abim mercimek corbasi tasiyor hep seviyorum diye. Ama aksaminda kafami tasiyamiyorum artik yorgunluktan. Tam uyuyacagim, abim zavallim, sandalyelar arasinda. Yana bir kadin geliyor, yasli cinli. Etrafa bir bok kokusu, biz abimle diyoruz bu tofu mu acaba? Bok olduguna inanasi gelmiyor insanin, abim kalkiyor gitcek sorcak, koku yayiliyor, Allah'im bu tofu degil bildigin bok, ben bolesini hic koklamadiydim, bi daha da koklamam umarim. Yorgunluktan eser yok, kalkiyorum ayaga. Bu ne burda mu yatcam diyorum? Yan odadaymis, transfer etmisler, ilkkez bole olmus, yalnislikla, hadi len dedik biz. Ama normalde de ordege yapiyormus, altini temizliyorlarmis, dedik degistirin, ben o odaya gitmem bi daha. Odam degisiyor, yalnizim bir odada abim de kalabiliyor, yasasin. Abim kalinca kendimi guvende hissediyorum, abim gidince, uyuyamiyorum, korkuyorum, panikliyorum. Olmasa naparmisim, iyiki var!!! Hep olsun!!! :)

29 Eylul 2013, Pazar: Basima bir agri girdi, yazmak bunca geri donmek olaylara zor. Sabaha karsi bir kasin geliyor odaya, dombili biraz, Polonyoli, orta yasli. Benim durumlar ayni, doktor, ilac, kan verme, Ptesi cikarim umudu icimde. Kadina ogleden sonra haber geliyor, karninda koca bir sis, bakteri enfeksiyonu, rahminde kanser ve ileri asamasi dediler, kadin agliyor bir basina, abime dedim ben gidiyorum, aramizda bir perde. Aldim serumumu, gittim sarildim teyzeye, aglama iyi olacaksin, ben de agliyorum, cok uzulduk. Teyze biraz sustu, belki deildir dedi hemsire, bilemedim bilerek mi yapiyorlar? Doktor kesin gidicisin diyor, hemsire geli, belki degildir, garipti. Sonra abim gitmek zorunda o gece, kadin var ya odada, hassiktir. Abim cikiyor, ben direk damar! Agliyorum hungur hungur, kadin enfeksiyonlu, sarildim, ayni odada kaliyoruz, ayni tuvaleti kullaniyoruz, olcem, ben bu hastaneden cikamayacagim diyorum. Pis, kotu, hastalar cok kotu. Giduyorum hemsire masasinda doktor bekliyorum, agliyorum bir yandan bir yandan Meryeme yaziyorum, olcem diyorum Meryem. Her zamanki gibi en zor animda yetisiyor. Doktor geliyor, yok bulasici deil diyor. Bne biliyordum oyle diyecegini, herseye oyle diyorlar. Ben hala ordan cikacamayacagimi dusunuyorum, huzursuz kotu uyuyorum.

30 Eylul 2013, Pazartesi: Yok arkadas, yer hastane olunca, konu da hastalik, bir gun gecmiyorki sakin. Doktor geliyor sabah, Ceratinin seviyen ikiye katina cikmis, seni birakamayiz, bobreklerin iflas ediyor diyor. Allahimmmmm!!!! Cikamiyorum iste!!! Tum sabah agliyorum, hastane koselerinde olup kalmak aklimda artik, genctim ben nasil dustum buraya, demek boyle oluyormus diyorum. Kaldim burda. Bitmiyor, biri bitiyor bir basliyor. Diyorum tuvaletten pis, kadin enfeksiyonlu, gidemiyorum tuvalete. Gitceksin diyorlar, onca serum, serumun icinde iseme ilaci, abimin icirdigi litre litre su, elimde clorox, hayatimda bu kadar isedigimi bilmem. Kadinin kanlarini temizliyorum, tuvalete giriyorum. Oyyy abim surekli temizliyor benim icin bir yandan da, off offf.

1 Ekim 2013, Sali: 1 Ekim cikarim yeni ay yeni hayat demistim olmadi. E madem kalcam, alismam lazim dedim, kalktim dus aliyim dedim. Abim yok, biseyler almaya gitmis, dusu temizledim biraz, hayatta girdigim en pis dus, yikandikca kirleniyorum, catlayacam. Bir onceki dusta cok kotu olmustum, tansiyonum yerlerde, ha bayildim bayilcam ama bayilmayi engelleyici ilac aliyorum bayilmiyorum. Korkuyorum o gunden beri, hatta hastalik suresince dus almalar biraz macerali gectiginden, neyse bu defa kazasiz geciyor. Abim gelmis, goremeyince cok korkmus, ayak sesli koridorda bir o tarafa kosuyor bir bu tarafa abi diye bagiriyorum, abimmmis :))) Rahatliyor beni gorunce. E yerlesigim belliki, belki haftaya cikarim, dus almak gerek. Abim cikarmaya niyetli bugun, ben de daha cok hayal kirikligina ugramamakta, gun gectikce kotuluyorum ben, ilac ve moral bozukluguyla. Doktorlar geliyor. Internal medicine: grip asisindandir diyor. Infectious disease uzmani geliyor, herpes olamaz, grip asisi olmaz, beyninde sorun birakir bunlari diyor, bu ilaclari alman yersiz sen iyisin diyor, o gun ilaclar kesiliyor. O adami gorsem opecem. Ertesi gun de cikiyorum. Gerisini sonra yazarim basim patladi :((( Aloha!